Prison Break 3. sezon 8. bölüm özeti

Mahkûmlar Papo’nun cesedini örterlerken, Sammy kızgındır. Mahkûmların onlardan artık korkmadıklarını ve Michael’ın bir tür dokunulmazlığı olmasının onu daha da sinirlendirdiğini Lechero’ya söyler. Lechero, Michael’ı öldürmemesi için Sammy’yi ikna etmeye çalışır. Bu arada McGrady, bayramlık kıyafetlerini giymiş, babasının ziyarete gelmesini beklemektedir. Michael’la görüşen Lincoln, L.J.’in iyi olduğunu ve dört gün süre daha aldıklarını söyler. Michael, Linc’i kendisini kullanmakla suçlar. Bunun Şirket’in yaptığından ne farkı vardır?
Susan’ın görüştüğü General, ona bu işin artık derhal “Vur Patlasın Ver Yansın” operasyonuyla bitirilmesi gerektiğini söyler. Susan ondan bunu bir daha düşünmesini rica eder ama General kararını vermiştir. Whistler’ın ziyaretine giden Susan, ona hemen o gün saat 17:00’de harekete geçmek zorunda olduklarını bildirir. Whistler’a göre bu intihardır. Ondan ayrıca Michael’ı öldürmesini de isteyen Susan, daha sonra helikopter birliğini toplar.
Michael, Lechero’ya gider ve albaydan pencerelere parmaklık takılması işini ertelemesini rica etmesini ister. Ama Lechero’nun albayın nezdinde hiç nüfuzu kalmamıştır. Sammy başka mahkûmların da isyan bayrağını çektiklerini haber vermeye geldiğinde Michael saklanır. Sammy, çeteye iri yarı ve deli Cristobal’ı dahil etmek istemektedir. Lechero, Cristobal’la görüşmeyi kabul eder. Sofia’yı arayan ve Whistler’ın ev sahibi olduğunu iddia eden Tommy Day adındaki bir adam, Whistler’ın dairesinde patlayan su borusu için Sofia’dan gelmesini rica eder. Susan’ın ajanlarından biri, bu telefon görüşmesini dinlemektedir. Bu arada, ciddi bir yoksunluk sendromu geçirmekte olan ve her yani titreyen Mahone, Lang’e Oscar Shales’i öldürdüğünü ve duyduğu suçluluk yüzünden ilaç kullanmaya başladığını itiraf eder. Lang’den kendisine ilaç bulmasını rica eder. Bu haldeyken vereceği hiçbir ifadenin değeri olmayacaktır. Ancak, Lang’in dönmesine fırsat kalmadan Mahone’un odasına giren Sullins, ifade verme vaktini geldiğini bildirir. Duruşma başladığı sırada, Mahone’un neredeyse krize girmiş olması, Sullins’in dikkatinden kaçmaz. Mahone durumu idare edebileceğini söylese de heyetin gözünde boş konuşan, paranoyak, komplo teorisi meraklısı bir deli imajı çizdiğinin farkında değildir.
Michael, Whistler’a dört günleri olduğunu söyler ve ona ziyaretine gelen kadının kim olduğunu sorar. Whistler, kadının Şirket’ten olduğunu söyler. Artık tek düşündüğü, dışarı çıkabilmektir. Bunun nasıl olacağı Whistler’ın umurunda değildir. Daha sonraysa Michael’dan özür diler.
T-Bag, Lechero’dan bir mesaj getirir. Mesajda, Lechero’nun mekânının planı vardır ve saat 16:00 denmektedir. Saat 15:50’dir. Whistler, bir mahkûmdan aldığı bıçağı beline sokar ve Michael’la birlikte Lechero’nun mekânının yolunu tutarlar. Burada Lechero’nun özel eşyalarını ve mallarını koyduğu gizli bir oda bulurlar. Tam Whistler, Michael’ı şişlemeyi düşündüğü sırada, Lechero gelir, kilide bir şifre girer ve açılan kapıdan sonu molozla kapanmış gizli bir yer altı tüneline girerler. Tünelin sonundaki molozu kazamasalar da yukarı doğru, onları tarafsız bölgeye çıkaracak bir baca açabileceklerdir belki. Ama bacaya destek olacak bir payanda sistemi kurmadıkları takdirde, çöken bacanın altında diri diri gömülmeleri olasılığı da vardır. Sammy gelir. Lechero, Michael’ı son anda saklamayı başarır. Klostrofobik olduğunu iddia eden Whistler, çıkmak ister. Michael ona asıl derdinin ne olduğunu sorar. O sırada Lechero geri gelir. Michael ondan Linc’i aramak için cep telefonunu ister. Lechero telefonu vermez ve Sammy gelmeden onları apar topar odadan çıkarır.
Sofia, gizemli apartman dairesinde kıyılmış kağıtlar ve belgeler bulur. İçlerinde Whistler’ın fotoğrafını taşıyan “Gary Miller” adına bir pasaport da vardır. Susan gelir ve Whistler’ın nerede olduğunu bildiğini söyler. Bu işe burnunu sokmaya devam etmesi halinde Sofia’yı öldürmekle tehdit eder. Sonra belgeleri Sofia’nın elinden alır ve ona evine gitmesini, Whistler’ı karşılamaya hazırlanmasını söyler.
Linc ve Sucre, bir plan yaparlar. Terk edilmiş bir kulübe kiraladıkları ormanda daha sonra ateş eder, silah seslerini bir kasetçalara kaydederler. Michael, McGrady’ye gider ve ondan ziyarete gelecek babasını bir telefon görüşmesi yapmaya ikna etmesini ister. McGrady, Michael’ın sorunlarına babasını bulaştırmaya yanaşmaz. Ama Michael, Lincoln’ın hayatının tehlikede olduğunu söyler ve ona yalvarır. McGrady sonunda razı olur.
Sofia, Whistler’ın ziyaretine gelir. Whistler o gün Lincoln’ın yakınlarında dolaşmamasını, evine gidip orada beklemesini Sofia’dan özellikle rica eder. Sofia ona apartman dairesini sorar ama oraya gittiğinden bahsetmez. Whistler, öyle bir daireden haberi olmadığını iddia eder.
McGrady’nin babası Alfonso, Lincoln’ı arayarak “Akşam yemeğine eve gelmemesini” söyler. Linc, bunun arkasını kollaması için Michael’ın gönderdiği uyarı mesajı olduğunu anlar. Sofia gelir ve Linc’i yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu konusunda uyarır. Pike onları izlemektedir. Susan hepsinin öldürülmesini emreder. Linc cep telefonunun hafızasından Lechero’nun numarasını bulur ve arar. Telefonu Sammy açar. Linc, Michael’a bir mesajı olduğunu ve bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu söyler. Sammy, onun bu numarayı nereden bulduğunu merak etmektedir. Linc “Birkaç gün önce bu numaradan aranmıştım” deyince Sammy telefonu kapar. Lechero’yu Michael’la gizli iş birliği içinde olmakla suçlar ve gider. Bu arada, Linc ve Sucre, kendilerini takip eden Pike ve adamlarını gafil avlarlar. Linc, Sofia’yı onun elinden kurtarmak için Pike’ı öldürür. Lechero, Michael’ın karşısına dikilir ve Linc’in bu numarayı bir daha aramamasını söyledikten sonra Michael’a telefonunu verir. Michael, Linc’i arar. Şirket’in Whistler’ı hapisten kendi olanaklarıyla kaçıracağını fark etmişlerdir. Ondan sonra iki kardeşin, Sofia’nın ve L.J.’in bir değeri kalmayacaktır.
Susan’ın helikopterleri, Sona’ya havadan bir baskın düzenlerler. Michael, Whistler’ın dama çıktığını görür. Helikopterlerden biri Whistler’a bir ip merdiven sarkıtırken, diğer helikopter nöbetçilerin üzerine ateş açar. Michael, merdivene tırmanmaya çalışan Whistler’ın bacağına sarılır. Firar helikopteri, Sona nöbetçilerinin ateşi altında kalmıştır. Michael ve Whistler, birlikte tekrar hapishanenin damına düşerler. Diğer helikopter de isabet alır ve pilotlar harekatı iptal ederler. Telsizden onları dinleyen Susan, başının dertte olduğunu anlamıştır. Nöbetçiler tarafından yüzlerinin görülmediğini uman Whistler ve Michael, hemen içeri girerek üst baş değiştirirler. Askerler, bir kez daha Sona’ya girmek zorunda kalır. Bu kez başlarında General Zavala vardır. Zavala, doğruca Michael’a gider ve onun buraya gelişinden beri bunun iki gün içinde ikinci firar denemesi olduğunu söyler. Michael, Sona’da çok sorun çıkarmıştır. Askerler tarafından götürülür. Nereye götürüldüğü meçhuldür. Whistler ve Lechero artık kendi başlarının çaresine bakacaklardır.

Prison Break 3. sezon 7. bölüm özeti

Michael ve Whistler, ringe çıkıp ölümüne dövüşeceklerdir. Ama Michael, bunu dikkatleri dağıtmak için yapacaklarını Whistler’a çıtlatır. Kaçış planı aynen yürürlüktedir. Nöbetçilerden biri ilaçla bayıltılacaktır ve çatıdan yansıyan güneş ışınlarının diğer nöbetçinin gözlerini kamaştıracağı saat 15:13’te gideceklerdir. Bu arada, Whistler’ın takas edilmeye razı olmayacağını düşünen Lincoln, L.J. için endişelenmektedir. Ama Sucre’nin aklına bir fikir gelir.
Saat 14:59’da, Hurtado ilaçlı kahvesini içer. Pişmanlığı tutan Bellick, Michael’ın yanına gelir ve Sara’nın ölümünden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirir. Ama Michael’ın onu dinlemeye vakti yoktur, saat 15:03 olmuştur. Başlaması beklenen dövüş için tezahüratta bulunan aşağıdaki mahkûmların gürültüleriyle kendi sesini perdeleyen Michael, Sammy ve Papo’nun hücresindeki pencerenin betonunu kırmaya koyulur. Whistler, ortalarda görünmeyen Mahone’un onları ispiyonlamasından korkmaktadır. Mahone, aslında Şirket’i ispiyonlamak üzere yoldadır. Bunu yapması için kendisine gereken dokunulmazlık sağlanacaktır. Ama Sullins, Panamalılar konusunda bir sorun çıktığını söyleyince onu bir otel odasına yerleştirmek zorunda kalırlar. Saat 15:00’da hücre penceresi açılır. Saat 15:02’de Hurtado kendinden geçmiştir. Tam güneş ışınları çatıdan yansımak üzereyken Sammy nakit para almak üzere hücresine uğrar. Dökülen sıvaları fark etse de hemen oradan ayrılır. Michael, hamaktan yaptığı merdivenle tarafsız bölgeye inmeye başlar. Ama güneşin önüne gelen bulutlar yüzünden çatının parıltısı bir anda kaybolur. Planın suya düştüğünü gören Michael, nöbetçiler tarafından fark edilmeden, çıktığı pencereden tekrar içeri girmek zorunda kalır. Ama şimdi ne yapacaklardır? Lechero nerede kaldıklarını merak etmeye başlamıştır. Hamağı çözmeleri ve parmaklığı tekrar yerine yerleştirmeleri uzun sürer. Bir köşesinden hâlâ pencereye bağlı olan hamağı perdenin ardına saklarlar. Michael ve Whistler’ı bulan Lechero, dövüşü zorla başlatır. Dövüşmezlerse, ikisini de diğer mahkûmlar öldüreceklerdir. Kaçınılmaz olana ilk boyun eğen Whistler olur. Kaldı ki, bu ringden artık ya kendisi sağ çıkacaktır, ya Michael.
Saat 15:25’te Susan L.J.’yi takasın yapılacağı yere getirir. Onları gözetlemekte olan Sucre, cep telefonuyla Linc’e rapor verir. L.J. iyidir; Susan’ın yanında bir şoför ve bir koruma vardır. Peki Michael nerededir? Linc, kumsala sakladığı malzemeleri çıkarırken, Sofia ona bir silah doğrultur ve ondan Whistler’ı teslim etmemesini ister. Saat 15:30’da Susan, L.J.’ye firar o gün gerçekleşmediği takdirde L.J.’i artık koz olarak elinde bulundurmasının bir anlamı kalmayacağını çünkü hep birlikte öleceklerini söyler.
Kahvesine ilaç konmuş Hurtado bulunur ve uyandırılır. Tam o sırada hamak pencereden aşağı düşer ve nöbetçiler bunu görür. Avluda Michael’la dövüşmek zorunda bırakılan Whistler, yere serdiği Michael’ın kafasını eline geçirdiği iri taşla ezmeye hazırlandığı sırada cezaevinin alarmı işitilir. Alarmı, hapishanenin yakınında olduklarından, Linc ve Sofia da duymuştur. Michael ve Whistler’ın kaçmayı başaramadığını anlarlar. Linc, kumsaldaki malzemelerini tekrar saklar. Sofia’yla artık yine aynı taraftadırlar. Susan’ı arayan Linc, Michael ve Whistler’la beraber olduğunu söyler. Buluşma ayarlarlar.
Temizlenen ve takım elbisesini giyen Mahone, Lang ve Sullins’in tek niyetinin, ona işlediği cinayetleri itiraf ettirmek olduğu kanısındadır. Lang ise, yaptıkları anlaşmada bir hile hurda olmadığını söyler. Mahone’un ellerinin titremeye başlaması üzerine, Lang onun bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu anlar.
Albay Escamilla ve askerleri, ölümle cezalandırılacak firar girişimini kimin düzenlediğini anlamak üzere hapishaneye dalarlar. Hamak, Papo’nun hücresinden düşmüştür ve Escamilla, Papo’nun cezasını hemen orada infaz eder. Lechero’nun adamlarını hizaya sokamamasına kızan Escamilla, onu iktidarda tutmak için yaptığı iyilikleri ve göz yumduğu olayları ortaya dökerek Lechero’yu tüm mahkûmların önünde rezil eder. T-Bag, Lechero’nun yerine geçmek için ümitlenir. Escamilla giderken, Lechero ve Sammy kaçmaya çalışanın Michael’dan başkası olamayacağını fark etmişlerdir.
Pike, Susan’a rapor verir ve nöbetçilerin cezaevinde sayım yaptıklarını söyler. Bugün Sona’dan ayrılan olmamıştır. Sucre, arabasıyla Susan’ın minibüsünün yolunu kesmiştir. Minibüsün arabaya çarpmasıyla, onlara yetişecek kadar vakit kazanan Linc, Susan’a vurur ve onu etkisiz hale getirir. Ancak Ajan King, L.J’in başına silahı dayamıştır. Linc nihayet Whistler’ı çıkarmak üzere bir şans daha vermeye Susan’ı ikna eder. L.J., hâlâ tutsak olmasına rağmen, şimdilik güvendedir. Giderlerken, minibüsün arkasından düşmüş çok sayıdaki ceset torbası Linc’in dikkatini çeker.
Sammy, Michael’ı yaka paça Lechero’nun önüne çıkarır. Ama hapishanedeki iktidarı mahvolan Lechero, onu öldürmek yerine, Michael’dan firar ederken kendisini de yanında götürmesini istemektedir.
Sullins, Mahone’un serbest bırakılması kararına Panamalıların tekrar sıcak bakmaya başladıklarını bildirir. Ne var ki duruşma ertesi güne kalmıştır. Titremesi başlayan Mahone, duruşmanın hemen yapılmasını talep eder. Mahone’dan midesi bulanan Sullins, Lang’e onu kelepçelemesini söyler.
Bellick, Michael’a meslek hayatı boyunca kötüleri parmaklıkların ardında tutmaya çalıştığını söyler. Ama Sara’nın ölümünün ardından artık şüphesi kalmamıştır ki dışarıdaki kötü adamlar, içeridekilerden fazladır.
Bu arada Whistler’ı Sona’da gizlice ziyarete gelen biri vardır: Susan. Bu işte başından beri Whistler’la beraber olduğu anlaşılır. Whistler ona en başta yedi gün içinde çıkması gerektiğini söylemiştir. Bu süre dolduğu halde, bu işin hâlâ başarılabileceğini söylemesi, Susan’a pek inandırıcı gelmez. Yine de Scofield ve Burrows’a fazladan süre tanımayı kabul eder. Görüşmeyi hücre penceresinden Michael da izlemektedir.

Prison Break 3. sezon 6. bölüm özeti

Michael, Whistler konusunda Tyge ile konuşur. Tyge, onun Nice’teki Ambassador Oteli’nde çalıştığını söyledikten sonra susar. Tyge daha sonra Michael, Mahone ve Whistler’ı gizlice dinlemeye çalışır, ama onları duyamaz.
Saklandıkları yerde Susan, L.J.’e Musul’da savaşırken nasıl esir düştüğünü anlatır. Amerikan helikopterlerinin yaklaştığını duyunca pencereden kaçması, onu esir alanlar tarafından düşmanca bir hareket addedilmiştir. Onu rehine değişimi ile kurtarmaya gelen askerler öldürülmüştür. Susan’ın yara izleri, daha sonraki üç hafta boyunca maruz kaldığı tecavüzler ve işkenceler yüzündendir. Susan, o gece yapılacak olanın da bir rehine değişimi olacağının altını çizer.
Tyge’nin onları gizlice dinlemeye çalışmasından bıkan Mahone, ona kendi işine bakması için uyarır. Bu arada Linc, Michael’ın ziyaretine gelir. Michael ona Hurtado’nun kahvesine ilaç atmanın bir yolunu bulması gerektiğini söyler. Firar, üç saat sonra, saat 15:13’te gerçekleşecektir. Ve saat 14:30’da hâlâ Sara ve L.J.’in yeni bir fotoğrafını görmemiş olursa Michael’ın niyeti kaçışı iptal etmektir.
T-Bag, Lechero’nun ekibindeki hırsızın kim olduğunu hâlâ bulamamıştır ama Sammy’den kuşkulanmaktadır. Gerçek adı Norman olan –ama yaşamak isteyen hiç kimsenin kendisini bu isimle anmadığı– Lechero ise sonuç istemektedir.
Michael iki odalı bir hücreyi kolaçan eder. Burası aslında aralarındaki duvara kapı açılmış iki hücredir. Michael’ın planı bu hücrenin penceresinden kaçmaktır. Ama hücrenin sahipleri olan Lechero’nun adamları Sammy, Papo ve Cheo geldiklerinde saklanmak zorunda kalır. Cheo, Augusto’nun gönderdiği paketlerden çıkan ve Sammy’ye ait olan purolardan birini tüttürür. Arka odanın kilidini açmayı başaran Michael, son anda fark edilmeden kaçar.
Mahone’u ziyarete gelen Ajan Lang, onu oradan çıkaracağını söyler. Mahone, 48 saat içinde St.Louis’e nakledilecek ve sadece 8 yıl yatacaktır. Tabii Lincoln Burrows komplosunda hükümet aleyhine tanıklık etmesi koşuluyla. İş birliğine yanaşmaması halinde kendisini bekleyen çok sayıda cinayet suçlaması vardır. Ancak Mahone, Lang’in teklifini geri çevirir.
Avluda bir patırtı kopar. Tyge öldürülmüştür. Aralarındaki anlaşmazlığı Lechero’nun adalet sistemini hiçe sayarak çözmeye çalışmış kişilerin başı derde girecektir. Ceset McGrady’nin bütün gün basket oynadığı yerin yakınında bulunduğundan onu sorguya çeken Lechero, McGrady’nin merdiven boşluğuna giren birini gördüğünü ve hemen ardından bir tartışma yaşandığını öğrenir. McGrady’nin gördüğü kişi Whistler’dır. Lechero, Whistler’ı hücresinden aldırır. Michael onun katil olduğuna inanmaz çünkü Whistler’ın kaybedeceği çok şey vardır. O, Mahone’dan şüphelenmektedir.
Whistler, Lechero’ya yanlış adamı cezalandırdığını söyler. Whistler’ın hükümette düşmanları olduğunu Lechero biliyor olmalıdır. Zenginleri ve seçkinleri kayıracağının söylenmesi, Lechero için bir hakarettir. O 13 yaşındayken hizmetçilik yapan annesine varlıklı patronu tarafından tecavüz edilmiştir. Olay patronun yanına kâr kalmış ama bir sütçü (Lechero) kılığına giren Norman, patronun evine girmiş ve onu öldürmüştür. Lechero, Whistler’a masumiyetini kanıtlaması için zaman tanımaya karar verir.
Susan, Linc’e nöbetçiyi bayıltacak ilacı getirir. Linc, Sara’nın fotomontaj bir resmini ister. Susan kabul eder ve takasın o gece saat 21:00’de gerçekleşeceğini söyler.
T-Bag, Michael’a Sammy’ye kumpas kurmasını öğütler. Ama bunu yapamayan Michael, Mahone’u görmeye gittiğinde kanlı bir bıçak bulur.
Linc’in Hurtado’nun kahvesine ilaç koyma fırsatını kaçırması üzerine devreye giren Sofia, kendisini Sona’ya götürecek birine ihtiyacı varmış gibi yapar. Linc, Sofia’yı alan Hurtado’nun arabasının peşinden gider. Bir ara kenara çeken Hurtado, Sofia’ya dilerse Sona’daki sevgilisiyle özel görüşme ayarlayabileceğini ama bunun için hemen şimdi kendisiyle yatması gerektiğini söyler. Linc’in gözü onların üzerindedir. Arabasından inerken Susan arar ve fotoğrafın hazır olduğunu söyler. Sofia, Hurtado’ya Norman’ın buna çok bozulacağından bahseder. Lechero’nun kızlarından birine asıldığını anlayan Hurtado, dehşete kapılır ve niyetinden vazgeçer. Sakinleşen Linc, Susan’a nöbetçiyi bayıltmakta sorun yaşadıklarını ama şimdi her şeyin hallolduğunu bildirir. İlacın bir saatte etki edeceğini bilen Susan, nöbetçiyi niçin şimdiden bayıltmaya çalıştıklarını sorduktan sonra telefonu kapar ve L.J.’yi öldürmeye hazırlanır. Linc telaş içinde onu tekrar arar ve zaman değişikliğini açıklar. Susan, yeni bir kurtarma denemesinden kuşkulanmaktadır.
Michael, elindeki kanlı bıçakla Mahone’un karşısına dikilir. Ama Mahone, ziyaretçi bölümüne çağrılır. Ajan Lang’e ve Sullins’e bu kez tekliflerini kabul ettiğini söyleyecektir. Michael, kanlı bıçağı Lechero’ya götürür ve Mahone’u suçlar. Ama Lechero bunu yutmaz. Mahone’un az önce Sona’dan çıkarıldığından haberi vardır. Lechero, tam Whistler’ı öldürmek üzeredir ki elindeki bıçağı son anda Cheo’ya saplar. Cheo’nun üzerinden puro kokusu almıştır. Hem de Augusto’nun bir zamanlar kendisine haraç olarak gönderdiği puroların kokusunu. Lechero, Whistler’ı serbest bırakır.
Sucre, Tyge’nin cesedine ilaç sıkar. Bu arada Susan’la buluşan Linc, L.J.’in sağ olduğunu öğrenir. Susan ona Sara’nın eski bir gazeteyi tutan rötüşlanmamış fotoğrafını verir. Bu fotoğrafla Michael’ı kandırmaya imkan yoktur. Michael’ın ziyaretine giden Linc, Susan’ın zaman değişikliğinden haberdar olduğunu söyler. Ve nihayet Sara’nın öldüğünü itiraf etmek zorunda kalır. Michael arkasını dönüp yürümeye başladığında Linc ona L.J.’in iyiliği adına iş birliğine devam etmesi için yalvarır. Michael kederinden yıkılmıştır. Yüzüne “Sara senin yüzünden öldü!” diye haykırdığı Whistler’ı ölümüne bir dövüşe çağırır.

Prison Break 3. sezon 5. bölüm özeti

Michael’ın neredeyse işe yarayacak olan kaçış planı son anda mahvolur. Yeni bir mahkûmun, Whistler’ın geçmişiyle ilgili bir şeyler biliyor olması olasılığı vardır. T-Bag, Rahibe Mary Francis’i koruyayım derken Lechero’nun gözünde itibarını yitirir.
Linc, Michael’ı ziyaret eder. Firar ertesi gün gerçekleştirilecektir. Linc’in ertesi gün saat 15:00’e bir kaçış vasıtası ayarlaması gerekmektedir. Geceleyin devriye gezen askeri cipleri atlatmanın tek yolu güpegündüz kaçmaktır. Andrew Tyge adındaki yeni bir mahkûm, Michael ve Whistler’ı konuşurlarken görür. İkisinden birini tanımaktadır. Michael, McGrady’den iki kol saati ve bir dürbün istedikten sonra Whistler’a kaçış planını kaba hatlarıyla anlatır. Ama zayıf noktalarını saptayabilmek için nöbetçileri daha yakından tanıması gerekmektedir. Michael, hücresi diğer nöbetçi kulesine bakan Whistler’dan oradaki nöbetçiyi gün boyu izlemesini ister. Dürbünün yarısını Whistler’a verir.
Sabırsızlanan Susan, önündeki bir deftere bazı notlar karalamaktadır. Bunlar acaba bir planın adımları mıdır? Lechero’nun kuzeni Augusto, Sucre’ye yaklaşır. Augusto, Sona’ya kaçak mallar sokmak için önceki mezar kazıcıyla bir anlaşma yapmıştır. Aynısını bir defalık yapması için Sucre’ye 5000 Dolar verir. Sucre kabul eder.
Whistler, günün belli bir anında yansıyan güneş ışınları yüzünden nöbetçinin dört dakikalığına gözünün kamaştığını keşfeder. Michael da diğer nöbetçinin parazit yapan televizyonunun antenini düzelttiğini görmüştür. Aklına televizyon sinyalini bozacak bir verici yapmak gelir.
Tyge casusluk yapmaktadır. Son anda Michael onu görmeden kaçar. Mahone, Tyge’yi görmüştür. Ona kendi işine bakmasını söyler. Lincoln ve Sofia’nın kullanmaya çalıştıkları tali yol, devlet arazisinden geçmektedir. Arabalarını durduran polis, onlara gözdağı verir. Sofia sayesinde kurtulurlar. Ancak polis memuru, Linc’i unutmayacağını söyler.
Rahibe Mary Francis, Lechero’yla yattıktan sonra Augusto’nun ona artık ücretini ödemediğini söyler. Seks için para vermeyeceğini söyleyen Lechero’dan da metelik alamayacaktır. Mary Francis, çaresiz kalmıştır ve beş parasızdır. Ama Lechero hakarete uğramıştır. T-Bag, Mahone’e uyuşturucu sağlamayı sürdürür. Sucre’nin içeri soktuğu paketi Sammy teslim alır.
Michael, iri yarı bir mahkûmun hücresinden mikrodalga fırınını çalar. Fırını, sinyal bozucu cihazı yapmakta kullanacaktır. Cihaz işe yarar ama nöbetçi aniden Michael’ın hücresine nişan alır ve pencereyi kurşun yağmuruna tutar. Alarm çalmaya başlar. Albay Escamilla ve askerleri, hapishaneye dalarlar. Nöbetçilerden biri, bir tüfek dürbünü gördüğünü rapor etmiştir. Albayın tüfek bulunmadan oradan çıkmaya niyeti yoktur. Askerler, T-Bag’in sakladığı Rahibe Mary Francis’i bulamazlar. T-Bag, güvenliğini sağlayacağına dair ona söz vermiştir. Mary Francis’e karşı içten şefkat duyguları içindedir.
Dürbünün yarısı, Michael’ın hücresinde bulunur. Nöbetçi Hurtado, Michael’dan kendisini niçin izlediğini öğrenmek istemektedir. Whistler araya girer ve dürbünün kendisine ait olduğunu söyler. Whistler, nöbetçiyi değil kuşları gözlemektedir. Kuş gözlemcisi olduğuna kanıt olarak cebindeki kuş rehberini gösterir. Albay yumuşar.
Hücresine dönen Lechero, Mary Francis’in kilitsiz para kasasından 30 Dolar çaldığını görür. Araya giren T-Bag, parayı kıza kendisinin verdiğini, gün bitiminden önce kendi payından yerine koymayı planladığını söyler. Lechero kızmıştır ve T-Bag’i yumruklar. Ama Mary Francis’in başı şimdilik dertten kurtulmuştur. Bir dalış dükkanından malzeme satın alan Linc, Sofia’yla cezaevine yakın bir plaja gider. Kaçarken kullanmayı planladıkları malzemelerin bulunduğu bir buzluğu kuma gömer. Uluslararası karasuları, kıyının 12 mil açığından başlamaktadır. Linc ve Sofia, birbirlerine güvenmeye başlarlar.
Teslimatı için Sucre’ye ödemesini yapan Augusto, ondan bir teslimat daha yapmasını ister. Önce karşı koyan Sucre, sonra kabul eder. Hücresi askerler tarafından zincirlenen ve tüm eşyaları içeride kalan Michael’ın planları mahvolmuştur. Kendi hücresinden dışarıyı gözleyen Mahone ise başka bir şey fark etmiştir. Yüzbaşı Hurtado, kahve tiryakisidir. Daha sonra karşılaştıkları Tyge, Whistler’ı tanıdığından emindir. Michael ve Mahone’un gözleri önünde Whistler’a McFadden diye hitap eder. Güya onu 1997’de Nice’teki “Büyükelçi”de görmüştür. Tyge’nin deli olduğunda ısrar eden Whistler, basit bir balıkçıdan başka bir şey olmadığını söyler. Michael da Mahone da ona inanmazlar. Ama Mahone’un pek de umurunda değildir. Onun tek istediği oradan çıkmaktır.

Prison Break 3. sezon 4. bölüm özeti

Mahone halüsinasyonlar görmeye başlar. T-Bag, mahkûmlar arası hiyerarşide yükselir. Michael, kaçış planını uygulamaya koyar.
Michael’ın kafasında bir kaçış planı şekillenmeye başladığında Whistler onu kuş rehberini geri vermesi için uyarır. Aksi takdirde Şirket’e kitabın Linc’de olduğunu söyleyecektir. Michael oralı bile olmaz. McGrady’den haç kolyesini ödünç almak ister. McGrady ona bunun nedenini sorar. Aldığı kanlı paket yüzünden hâlâ dehşet içinde olan Linc, Michael’ın ziyaretine gelir. Michael, Linc’den cezaevinin mezar kazıcısıyla bağlantıya geçmesini ister. Geriye dönüş yaparak, paketin içinde Linc’i dehşete düşüren şeyin, Sara’nın kesik kafası olduğunu görürüz. Cezaevinin elektriğini kesen Michael, daha sonra ilacını alamadığı için elleri titreyen Mahone’u görmeye gider ve onu da kaçış planına dahil ettiğini söyler. Mahone’dan siyah bir keçeli kalem bulmasını ister. Bu arada Haywire’ın hayali, Mahone’u Michael’a güvenmemesi yönünde uyarır.
Whistler’ı ziyaret eden Sofia, ona yardım etmekte ısrarlıdır. Whistler ondan Scofield ve Burrows hakkında araştırma yapmasını ister. Susan, buluştuğu Linc’den kuş rehberinin aslını teslim etmesini talep eder. Sucre’nin yardıma yanaşmaması üzerine Linc, Sofia’dan kendisine tercümanlık etmesini rica eder. Böylece cezaevinin mezar kazıcısıyla bağlantı kurabilecektir. Mezar kazıcı, Sofia’yı cezaevine geliş gidişlerinden tanımaktadır.
Michael’ın mühendis olduğunu bilen Lechero, ona elektriğin tekrar gelmesini sağlayıp sağlayamayacağını sorar. Lechero’nun cep telefonu çalışmazsa Sona’ya yiyecek getirtemeyecek ve öleceklerdir. Michael, elektriğin ancak “kimseye ait olmayan topraklardan” onarılabileceğini söyler. Burası, cezaevinin iç ve dış kapıları arasında kalan, firara kalkışanların kule nöbetçileri tarafından vurulduğu tarafsız bölgedir. Lechero onu nöbetçilerden koruyabilirse Michael bunu denemeye hazırdır. Ama karşılığında sabah güneşini ilk alan bir köşe hücreye taşınmayı talep etmektedir. Michael’ın Mahone’la yaptığı konuşmayı duyduğunu söyleyen Bellick, kazma işine yardım etmeyi teklif eder. Kazı sırasında Michael’ın onu planlarına dahil etmeyeceğini belirtmesi üzerine Lechero’ya giden Bellick, kaçış planını ispiyonlar. Michael’ın tarafsız bölgedeki buatın içine bir şey gömdüğünü görmüştür.
Lechero, Michael’den toprağa gömdüğü şeyi göstermesini ister. Toprağa gömdüğü, yıpranmış kabloları onarmak için kullandığı tamir bandından başka bir şey değildir. Elektriği tekrar devreye sokma zamanı gelmiştir. Lechero, Michael’a eşlik etmekte ısrarlıdır. Ana şalterin bulunduğu odaya inerler. Burada, Michael’ın McGrady’den aldığı haçı sıkıştırdığı bir sigorta kutusu vardır. Elektriğin kesik kalmasını sağlayan aslında burasıdır. Haç devreyi açık tuttuğu sürece şalter açılsa da elektrik gelmeyecektir. Michael’ın da Lechero fark etmeden haçı oradan çıkarmasına imkan yoktur. Sammy’den yediği yumruk üzerine sendeleyen Michael, ayağa kalkarken çaktırmadan haçı sigorta kutusundan çıkarır ve cezaevinin elektriği gelir. Bir an şüphelenmiş de olsa, Lechero tatmin olmuştur. T-Bag, Lechero’nun cezaevine uyuşturucu ve para girişini sağlayan adamı Nieves’i öldürür ve olaya aşırı doz süsü verir. Lechero, zaten Nieves’in uyuşturucu kullandığından şüphelenmiştir ve şüpheleri böylece doğrulanmış olur. Lechero’nun örgütünde Nieves’in yerine T-Bag geçer.
Linc, 15 bin Dolar almak için Susan’la bir buluşma ayarlar. Sofia da gelmek ister ama Linc izin vermez. Linc, Sucre’ye ortadan kaybolmasını söyler. Mahone, Michael’a keçe uçlu bir kalem getirir. Whistler, Michael’ın elektriği onarmasına bir anlam verememektedir. Çünkü o ana kadar çalışmayan elektrikli teller de artık çalışmaya başlamıştır. Michael, o telleri ancak olabildiğince ölümcül hale getirerek kaçabileceklerini söyler.
Susan ve Linc, mezar kazıcıyla görüşür ve getirdikleri parayı ona rüşvet olarak verirler. Adamın daha fazla para istemesi üzerine Susan onu vurarak öldürür. Mahone’un hayallerinde canlandırdığı Haywire, Michael’ı öldürmesi için onu sıkıştırmaktadır. T-Bag’in kendisine getirdiği uyuşturucuyu kullanan Mahone’un ellerinin titremesi durur. Michael’ın elektrikli tellere bakan yeni hücresini ziyaret eden Mahone, onun eski hücresinde unuttuğu siyah keçeli kalemi getirir. Michael’ın böyle önemli bir şeyi nasıl olup da unuttuğunu merak etmektedir. Kendini toparlayan ve özgüveni yerine gelen Mahone, kaçış planına dahil olmadığı takdirde Michael’ı öldüreceğini söyler.
Sara’nın ölümünü hâlâ gizleyen Linc, Michael’a mezar kazıcının öldürüldüğünü söyler. Ama artık yeni mezar kazıcı, arkadaşlarını yüz üstü bırakmaya gönlü razı olmayan Sucre’dir. Bu arada Susan, kuş rehberini Whistler’a geri yollamıştır. Whistler, Michael’a kaçış planının ayrıntılarını sorar. Sucre’nin Nieves’i gömüşünü seyrederler. Çürüyen cesetlerin üstüne kokuşmalarını önlemek için Kesslivol adlı bir kimyasal madde püskürtülmektedir. Sucre, elektrikli oldukları için ısınan tellerin üstüne de bu maddeden sıkar. Çünkü belli bir dereceye kadar ısındığında bu madde çeliği bile aşındırabilmektedir.

Prison Break 3. sezon 2. bölüm özeti

Michael, Whistler’ın güvenliğini sağlamaya çalışır. Lincoln, Sofia’yı araştırır.
Michael, payına düşen günlük suyu aldıktan sonra genç mahkûm McGrady’ye Whistler diye birini duyup duymadığını sorar. McGrady ona Whistler’ın Panama City belediye başkanının oğlunu öldürdüğünü söyler. Avluda aç bir mahkûmla Lechero’nun kabadayısı Sammy arasında bir kavga çıkar. Arbede sırasında su varili devrilir. Lechero, mahkûmlara su sözü verir ama bu su nereden gelecektir? Mahkûmlar, ona karşı yavaş yavaş cephe almaya başlarlar. Michael, dili damağı kurumuş Bellick’e rüşvet olarak su verir ve cebine koyduğu notun nereden geldiğini ona söylettirmeye çalışır. Daha sonra Whistler’ı bulmak üzere lağıma iner ve onu bu hapishaneden kaçıracağını söyler. Whistler, Michael’ın kime çalıştığını ve ondan ne istediklerini öğrenmeyi talep etmektedir. Michael’ın lağıma indiğini Mahone’dan başka gören olmamıştır. Lincoln, oğlunu ve Sara’yı kaçıran Susan B. Anthony adındaki güzel kadınla buluşmaya gider. L.J.’ye ve Sara’ya bir zarar verdiği takdirde onun değil ailesinin peşine düşeceğini söyleyerek Susan’ı tehdit eder.
McGrady, belediye başkanının Lechero vasıtasıyla verdiği sözden Mahone’a bahseder. Buna göre Whistler’ı öldürecek mahkûm, dost bir yargıç karşısında mahkemeye çıkarılacaktır. Mahone, Whistler’ı öldürmek üzere lağıma iner. Bellick’i ziyaret eden Sucre, ona silah çeker. Niyeti, Maricruz’un yerini öğrenmektir. Tam tetiği çekeceği sırada Bellick, Sucre’yi kandırdığını itiraf eder. Maricruz’un nerede olduğundan haberi yoktur. Sucre, yardım dilenen Bellick’e kulak asmadan çeker gider. Michael, onu ziyarete gelen Lincoln’a gizemli notu verir ve ondan konuyu araştırmasını ister. Michael’a biraz da para bırakıp ayrılan Linc, daha sonra Sucre’yle karşılaşır ve ondan yardım ister. Sucre, Maricruz’un yerini öğrenmiştir ve Chicago’ya onu görmeye gitmek üzeredir. Bindiği otobüsün arkasındaki Versailles Bankası reklamı, Lincoln’ın dikkatini çeker. Michael’ın verdiği gizemli notta da “Versailles 1989 V. Madrid” yazmaktadır. Bu arada kendi elindeki notu okurken gördüğümüz Sofia, bir taksiye atlar ve Versailles Bankası’nın yolunu tutar. Bellick, T-Bag aracılığıyla Lechero’nun huzuruna çıkmak ister. Amacı, Whistler’ı satarak bu zahmeti karşılığında üstüne başına kıyafet edinmektir. T-Bag, bu bilginin ulaştırılmasına önayak olduğu için Lechero’nun takdirini kazanır.
Michael, Lechero’nun adamlarından ikisinin lağıma indiklerini görür ve arkalarından gider. Mahone’u Whistler’ı öldürmek üzereyken yakalarlar. Mahone tökezler ve Whistler karanlıkta izini kaybettirir. Mahone onu takip eder. Whistler’ı ele geçirmek isteyen mahkûmlar yüzünden daha fazla ilerleyemeyen Michael’ın avluya dönmekten başka seçeneği kalmamıştır. Lechero karşıtı gösteriler artarak devam ederken, Michael McGrady’den para karşılığı hücresine alkol, kibrit, ip ve naylon torba getirmesini ister. Sofia, bankada (notta V. Madrid olarak geçen) Vera Madrid’le görüşür ve ona James Whistler’ın kız arkadaşı olduğunu söyler. Vera’nın, Whistler’ın kiralık kasasından Sofia’ya ne getirdiğini görmeyiz. Sofia’yı banka çıkışında yakalayan Lincoln, bankadan aldığı şeyi ondan çalar: Bu, cebe sığacak boyutlarda bir kuş ansiklopedisidir ve her yanına gelişigüzel biçimde karalanmış sayılar vardır. Ajan Pike, onları arabasından izlemektedir. Sucre, Maricruz’u arar ve ona eve dönmeyeceğini bildirir. Maricruz için bir yük olacağına inanan Sucre, onu da mahvetmek istememektedir. Lincoln’la buluşan Susan, ona Sofia’dan uzak durmasını söyler ve kitabı talep eder. Lincoln, ona aynı kitabın içine sayılar karalanmamış bir kopyasını verir.
Mahone, Whistler’ı yer yüzüne çıkarmaya çalışırken Michael da ayak üstü hazırladığı yangın bombasını lağımdaki bir pompa odasına sarkıtır. Bombanın tam da Whistler avluya çıkarıldığı sırada patlaması üzerine, avluya tüm musluklardan su fışkırır. Lechero, zedelenen itibarına yeniden kavuşmuştur. Michael’a borçlandığı için, Mahone’a Whistler’ı bırakmasını söyler. Whistler, artık Michael’ın gözetimi altındadır. Ama Michael’ın cezaevinden nasıl kaçacaklarına dair hâlâ hiçbir fikri yoktur.

Prison Break 3. sezon 1. bölüm özeti

Michael, Sona Cezaevi’nde hayatta kalma mücadelesi verirken mahkûmların reisi Lechero’nun ayağına dolanır. Linc, ümitsizlik içinde Sara’yı aramayı sürdürür.
Lüks otellerden birinde, güzel ve duygusuz bir kadın, yüzündeki yara izini makyajla elinden geldiğince kapamaya çalışmaktadır.
Lincoln, Michael’ı serbest bıraktırmak için Amerikan Konsolosluğu’na gider ama konsolos vekili ona yardım edemez. Vekil, Lincoln’a Sona’nın tüm hapishanelerin en kötüsü olduğunu, sadece en azılı suçluluların oraya konduğunu söyler. Hükümetin karışmadığı Sona’dan sağ çıkan yoktur. Michael’ın Sona’ya girer girmez tanık olduğu ve mahkûmlardan birinin ölümüyle sonuçlanan kanlı dövüş bunun kanıtıdır. Bellick aşağılanır ve yerdeki çamurlu suyu içmeye zorlanır. Sapo adındaki mahkûmla kader ortaklığı eder. Michael’ın karşısına dikilen Mahone, ondan yardım ister. Mahone’un mahkemede ona tanıklık ettirmek için Michael’ın sağ kalmasına ihtiyacı vardır. Michael bunu bildiğinden Mahone’u geri çevirir.
Lincoln, konsolosluğa gittiğinde Ajan Kim’in vurulduğu suç mahallindeki çantanın kaybolduğunu öğrenir. Michael ertesi gün daha güvenli bir cezaevine nakledilecek ve bir aya kalmadan mahkemeye çıkarılacaktır. Lincoln, Sona’ya gider ve orada Sophia adında yas tutan bir dul kadın görür. Tel örgünün önünden ayrılmayan Sophia, kocasına ne olduğunu öğrenmek istemektedir. Lincoln, ziyaret ettiği Michael’a iyi haberleri verir. Michael, Sara’yı bulacağı konusunda Linc’e söz verdirir. Aynı akşam Michael, mahkûmların reisi Lechero tarafından hapishaneye intibak turuna çıkmaya zorlanır. Lechero, Michael’ın namını duymuştur ve ona cezaevinin kurallarını anlatır. Mahone da oradadır ve elleri titremektedir. Hapishaneye yeni gelmiş mahkûmlardan birinin korkudan altını ıslatması üzerine deliye dönen Lechero, Michael’ın araya girmesiyle birden tekrar sakinleşir. Eskiden şiddetli davranışlarını kontrol edemediğini ama şimdi meditasyon sayesinde parmağını tetikten çekebildiğini söyler. Yeni gelenleri kovan Lechero, Michael’ın şöhreti yüzünden başlarına dert açabileceğini, diğer mahkûmları kendi tarafına çekebileceğini düşünür.
Bellick ve Sapo’ya tuvaletler temizlettirilirken, sahneye
T-Bag çıkar. T-Bag’i tutan CIA ajanı Pike, Michael’ı ziyarete gelir ve ona avukatı olmayı teklif eder. Söylediğine göre iyi bağlantıları vardır. Michael onu dinlemez ve döner gider. İçeride rastladığı Bellick, firar etmek için Michael’dan yardım ister. Tek yol tünel kazmaktır ama Sapo zemindeki kumun çok yumuşak olduğunu söyler. Tünelin çökme riski vardır. Sapo daha sonra parmaklıklardaki bir aralıktan kaçar ve firar ederken nöbetçiler tarafından vurularak öldürülür.
Michael, World isimli mahkûmun uyuşturucularını çalmakla suçlanır. Uyuşturucu, Michael’ın şiltesinin altında bulunmuştur. World öfkelenir ve Michael’dan bunun öcünü almaya yemin eder. Aslında Michael’ı Lechero tuzağa düşürmüştür. Sara’yı arayan Linc morga gider. Ama Sara’yı en son gördüğü yerin yakınlarındaki gölden çıkarılan ceset, Sara’ya ait değildir. Linc’e L.J.’den telefon gelir. L.J. Panama’dadır ve Sara’yla görüşmüştür. Babasına saat 20:30’da Garfield Price binasındaki restoranda kendisiyle buluşmasını söylerken telefon kesilir. Bellick, kendisi için küçük bir işi hallederse ona yiyecek verebileceğini söyleyen gizemli Whistler’la iş birliği yapar.
World, Michael’a meydan okur ve onunla dövüşmek istediğini söyler. Lechero’ya göre Michael hapishanenin kurallarına uymak ve dövüşü kabul etmek zorundadır. Mahkûmların birbirleriyle dertleri burada bu şekilde çözümlenmektedir. Dövüşü seyredecek kalabalık toplanırken mahkûmlardan birinin içeceği, Lechero’nun ayağına dökülür. T-Bag, o gün payına düşmüş bir bardak suyla Lechero’nun ayağını temizlemeye çalışarak onun gözüne girmeye çalışır. Dövüş başlamak üzeredir. Michael’ın yanına yaklaşan Bellick, Whistler’dan almış olduğu notlardan birini Michael’ın cebine sıkıştırır. Diğer notu da World’ün cebine sokacaktır. Silahsız, yumruk yumruğa ve ölümüne dövüş nihayet başlar. Seyircilerden biri, World’e bir şiş fırlatır. World, Michael’ı tam sırtından bıçaklayacakken araya giren Mahone tarafından boynu kırılarak öldürülür. Lechero çılgına dönmüştür. Ama Mahone, kuralları hatırlatır ve World’un elindeki şişle şike yaptığına dikkat çeker. Mahkûmların da Mahone ile aynı fikirde olduklarını gören Lechero sesini çıkaramaz.
O sırada Lincoln, L.J. ve Sara ile buluşmaya çalışmaktadır. Buluşmanın gerçekleşeceği seçkin restoranın kapısından içeri ceketi olmadığı için alınmaz. Rüşvet vererek garsonlardan birinin ceketini alan Lincoln içeri girer. Restoranda Lincoln’a yaklaşan kişi, yaralı yüzlü güzel kadındır. Flört ettiği Lincoln’dan yüz bulamayan kadın, nihayet Lincoln’ı tanıdığını açığa vurur. Oraya Michael’dan bahsetmeye gelmiştir ve Lincoln’a bir cep telefonu uzatır. Hapishanede ölenlerin cesetleri dışarı çıkarılmaktadır. Yas tutan dul Sophia teselli bulamaz bir haldedir. Ama nöbetçiler uzaklaştığı an tavırları değişir. Cesetlerin ceplerini arar ve World’ün cebinde “Versailles 1989, V. Madrid” yazılı notu bulunca gülümser. Whistler, duvardaki küçük bir çatlaktan sızan ışığa doğru bakıp dua ederken Michael da kendi cebinde o notun aynısını bulur.
Linc hapishaneye gelir ve Michael’a nakil işleminin askıya alındığını, Michael’ın Whistler adındaki birini hapisten kaçırması gerektiğini söyler. Michael’a uzattığı cep telefonundaki videoda dayak yemiş ve ağzı burnu kan içinde kalmış L.J., Sara’yla birlikte kaçırıldıklarından bahsetmektedir. Babasından onları kaçıranların isteklerini yerine getirmesini rica etmektedir. Linc’in dediğine göre, Michael’ın Whistler’ı hapisten kaçırmak için bir haftası vardır. Aksi takdirde L.J. de Sara da ölecektir.