Prison Break 3. sezon 5. bölüm özeti

Michael’ın neredeyse işe yarayacak olan kaçış planı son anda mahvolur. Yeni bir mahkûmun, Whistler’ın geçmişiyle ilgili bir şeyler biliyor olması olasılığı vardır. T-Bag, Rahibe Mary Francis’i koruyayım derken Lechero’nun gözünde itibarını yitirir.
Linc, Michael’ı ziyaret eder. Firar ertesi gün gerçekleştirilecektir. Linc’in ertesi gün saat 15:00’e bir kaçış vasıtası ayarlaması gerekmektedir. Geceleyin devriye gezen askeri cipleri atlatmanın tek yolu güpegündüz kaçmaktır. Andrew Tyge adındaki yeni bir mahkûm, Michael ve Whistler’ı konuşurlarken görür. İkisinden birini tanımaktadır. Michael, McGrady’den iki kol saati ve bir dürbün istedikten sonra Whistler’a kaçış planını kaba hatlarıyla anlatır. Ama zayıf noktalarını saptayabilmek için nöbetçileri daha yakından tanıması gerekmektedir. Michael, hücresi diğer nöbetçi kulesine bakan Whistler’dan oradaki nöbetçiyi gün boyu izlemesini ister. Dürbünün yarısını Whistler’a verir.
Sabırsızlanan Susan, önündeki bir deftere bazı notlar karalamaktadır. Bunlar acaba bir planın adımları mıdır? Lechero’nun kuzeni Augusto, Sucre’ye yaklaşır. Augusto, Sona’ya kaçak mallar sokmak için önceki mezar kazıcıyla bir anlaşma yapmıştır. Aynısını bir defalık yapması için Sucre’ye 5000 Dolar verir. Sucre kabul eder.
Whistler, günün belli bir anında yansıyan güneş ışınları yüzünden nöbetçinin dört dakikalığına gözünün kamaştığını keşfeder. Michael da diğer nöbetçinin parazit yapan televizyonunun antenini düzelttiğini görmüştür. Aklına televizyon sinyalini bozacak bir verici yapmak gelir.
Tyge casusluk yapmaktadır. Son anda Michael onu görmeden kaçar. Mahone, Tyge’yi görmüştür. Ona kendi işine bakmasını söyler. Lincoln ve Sofia’nın kullanmaya çalıştıkları tali yol, devlet arazisinden geçmektedir. Arabalarını durduran polis, onlara gözdağı verir. Sofia sayesinde kurtulurlar. Ancak polis memuru, Linc’i unutmayacağını söyler.
Rahibe Mary Francis, Lechero’yla yattıktan sonra Augusto’nun ona artık ücretini ödemediğini söyler. Seks için para vermeyeceğini söyleyen Lechero’dan da metelik alamayacaktır. Mary Francis, çaresiz kalmıştır ve beş parasızdır. Ama Lechero hakarete uğramıştır. T-Bag, Mahone’e uyuşturucu sağlamayı sürdürür. Sucre’nin içeri soktuğu paketi Sammy teslim alır.
Michael, iri yarı bir mahkûmun hücresinden mikrodalga fırınını çalar. Fırını, sinyal bozucu cihazı yapmakta kullanacaktır. Cihaz işe yarar ama nöbetçi aniden Michael’ın hücresine nişan alır ve pencereyi kurşun yağmuruna tutar. Alarm çalmaya başlar. Albay Escamilla ve askerleri, hapishaneye dalarlar. Nöbetçilerden biri, bir tüfek dürbünü gördüğünü rapor etmiştir. Albayın tüfek bulunmadan oradan çıkmaya niyeti yoktur. Askerler, T-Bag’in sakladığı Rahibe Mary Francis’i bulamazlar. T-Bag, güvenliğini sağlayacağına dair ona söz vermiştir. Mary Francis’e karşı içten şefkat duyguları içindedir.
Dürbünün yarısı, Michael’ın hücresinde bulunur. Nöbetçi Hurtado, Michael’dan kendisini niçin izlediğini öğrenmek istemektedir. Whistler araya girer ve dürbünün kendisine ait olduğunu söyler. Whistler, nöbetçiyi değil kuşları gözlemektedir. Kuş gözlemcisi olduğuna kanıt olarak cebindeki kuş rehberini gösterir. Albay yumuşar.
Hücresine dönen Lechero, Mary Francis’in kilitsiz para kasasından 30 Dolar çaldığını görür. Araya giren T-Bag, parayı kıza kendisinin verdiğini, gün bitiminden önce kendi payından yerine koymayı planladığını söyler. Lechero kızmıştır ve T-Bag’i yumruklar. Ama Mary Francis’in başı şimdilik dertten kurtulmuştur. Bir dalış dükkanından malzeme satın alan Linc, Sofia’yla cezaevine yakın bir plaja gider. Kaçarken kullanmayı planladıkları malzemelerin bulunduğu bir buzluğu kuma gömer. Uluslararası karasuları, kıyının 12 mil açığından başlamaktadır. Linc ve Sofia, birbirlerine güvenmeye başlarlar.
Teslimatı için Sucre’ye ödemesini yapan Augusto, ondan bir teslimat daha yapmasını ister. Önce karşı koyan Sucre, sonra kabul eder. Hücresi askerler tarafından zincirlenen ve tüm eşyaları içeride kalan Michael’ın planları mahvolmuştur. Kendi hücresinden dışarıyı gözleyen Mahone ise başka bir şey fark etmiştir. Yüzbaşı Hurtado, kahve tiryakisidir. Daha sonra karşılaştıkları Tyge, Whistler’ı tanıdığından emindir. Michael ve Mahone’un gözleri önünde Whistler’a McFadden diye hitap eder. Güya onu 1997’de Nice’teki “Büyükelçi”de görmüştür. Tyge’nin deli olduğunda ısrar eden Whistler, basit bir balıkçıdan başka bir şey olmadığını söyler. Michael da Mahone da ona inanmazlar. Ama Mahone’un pek de umurunda değildir. Onun tek istediği oradan çıkmaktır.

Post a comment or leave a trackback: Trackback URL.

Yorum bırakın